İSLÂMDA
KADINLA ERKEĞİN
MÜSÂVLİK CİHETLERİ
     Bütün insanlar, yaradılış ve zahiri görünüş itibariyle güzel sûrette ve müşterek vasıflara sahip olarak yaratılmışlardır. Fakat Ahsenitakvirri üzere yaratılan insan, ancak yaradana inanıp ve emirlerine boyun eğmekle faziletli ve üstün varlıkdır.
     5 - HAKLARIN VERİLME ve KORUNMASINDA EŞİTLİK :
     İslâm, kız çocuk olsun veya anne olsun kadın cinsinden olanların hepsine erkekten ayırım yapmadan ikram edilmesini ve onların, haklarının gözetilmesini beyan etmiştir.
     Meselâ: Kız çocuklarına terbiye öğretmek ve iyilik yapmak husûnda Hz. Peygamberimiz (S.A.V.) Meâlen şöyle buyuruyor:
     "Bir kimse, yanında tasarruf edebileceği bir câriye bulunur da onu (iyi ve şiddetten uzak olarak güzel güzel) tertip ve (yine ince ve nazik bir şekilde güzel güzel) zarurâtı diniyyesini öğretir. Bundan sora da onu âzad edip nikâhlarsa, işte bu kimse için iki ecir vardır." (Buhari)
     Bu hadis-i Şerifte ki beyan edilen, Câriye, bir kadındır.
     "Çocuğun, babası (ve yukarıya doğru asılları) üzerinde hakkı; çocuğun ismini güzel koyması, çocuk evlenme çağına ulaştığı zaman evlendirmesi ve kitabı (Kur'anı Kerimi) öğretmesidir."
     Bu Hadis-i Şerifte zikredilen Çocuk kelimesi, erkek ve kız çocuklarına şâmildir. Binâenaleyh erkekle kadın arasında ayırım yapmadan hayatta her ikisinin haklarına eşit olarak riayet etmek her müslüman baba ve âna ya farzdır.
     Erkeğin kadına iyilik etmesi ile ilgili bâzı âyeti celiyle ve hadis-i Şerifler :
     "Size nefislerinizden, kendilerine ısınmanız için zevceler (hanımlar) yaratmış olması aranızda bir sevgi ve esirgeme yapması da onun (Allah (C.C.)' ın) âyetlerindendir. Şüphe yok ki bunda fikrini iyi kullanacak bir kavm için elbette ibretler vardır." (Rum Suresi, 21)
     "Dünya (geçici) bir metâdır, Bu dünya metâı'nın (Servet ve kazancının) en hayırlısı sâliha kadındır. (O sâliha kadın) sen ona baktığın (ve yanında bulunduğun) zaman, seni mesrur eden, sen ondan ayrılıp gaib olduğunda da seni muhafaza eden (nâmusunu senin için muhafaza eden kadın) dır." (Muslim, ibni Mace)
     Anne ve nenelere ikram ve itaat hakkında da bir kaç şerî hükümler :
     "Biz insana ana ve babasını tavsiye ettik. (Onlara itaat etmesini emreddik,) Onun anası kendisini zaaf üstüne zaaf ile taşımıştır." (Lokman Suresi, 14)
     Bir adam Hz. Peygamberimize geldi ve dedi :
     - Sohbet edip ikram etmeme en layık insan kimdir?
     - Hz. Peygamber, annendir,
     - Adam sonra yine kimdir? dedi.
     - Hz. Peygamber (S.A.V.) annedir?
     - Adam sonra yine kimdir? dedi.
     - Hz. Peygamber (S.A.V) de babandır. buyuruyordu (Buhari, Müslim)
     Yukarıdaki âyeti celiyle ve hadis-i şerifin hükümleri gereğince Anne ile babanın haklarına riayet etmek hatta annenin hakkı, evlatta fazla olmasından dolayı onun hakkına daha fazla riâyet etmek insâni ve İslâmi bir vecibedir.
     Bu haklara riâyet husûsunun eşitliği bize pek çok gerçekleri öğretiyor ve çok düşünmek gerekir.

Mustafa Uysal

Kalbin Sesi  http://www.kalbin-sesi.8m.com Kalbin Sesi  http://www.kalbin-sesi.8m.com

Ana Sayfa Ailemiz Aile Saadeti