İSLÂMDA
KADINLA ERKEĞİN
MÜSÂVLİK CİHETLERİ
     Bütün insanlar, yaradılış ve zahiri görünüş itibariyle güzel sûrette ve müşterek vasıflara sahip olarak yaratılmışlardır. Fakat Ahsenitakvirri üzere yaratılan insan, ancak yaradana inanıp ve emirlerine boyun eğmekle faziletli ve üstün varlıkdır.
     7 - AZ veya ÇOK VÂRİS OLMAK CİHETİNDE EŞİTLİK :
     İslâm: Kadın olsun, erkek olsun, anne, baba, kız, oğlan, hatta kadın, hâmile ise, erkek olsun, kız olsun doğduğu zaman onlara irs (verâset) hakkını tayin etmiştir. Hiç birini irsden mahrum etmemiştir. Ancak bunların hepsisinin müslüman olmaları şarttır.. Müsavîliklerinden birisi de budur.
     Kadınlarda erkekler gibi mîrasda az ve çok hakları vardır.
     Cahiliye devrinde, kızlar, kâdınlar ve çocuklar miras alamazlardı. O hak, ancak harbeden, ganimet alan ve memleketini müdafaa eden kimselere mahsustu.
     Bunun üzerine bu hareketin haksızlığını îzah ederek kadınlarında erkekler gibi mîrasta az veya çok haklarının olduğunu beyan eden şu ilâhî hüküm gelmiştir :
     "Ana ve baba ile yakın hısımların bıraktıklarından (terekelerinden) erkeklere, ana ve baba ite yakın akrabaların bıraktıklarından (terekelerinden) kadınlara, azındanda ve çoğundanda farz edilmiş birer nasıyb olarak, hisseler vardır." [Nisa Suresi, 7]
     Vârislikte kadın ve erkek hepsi hak bakımından müsavidir. Fakat her ferdin alacağı haklar çeşitli sebeplerden dolayı farklıdır. İlâhi hükme muhatap olma bakımından birdirler. Bu emrin tatbik ve infazı bakımından bazı farklarla değişik hakka sahiptirler.
     Bu hükümlerin nedenini daha iyi anlamak, için evvelki altıncı maddeyi tekrar okumalıyız ve ilerde gelecek olan bazı hukûkî farkların îzahını dikkatle okumak gerekir.

Mustafa Uysal

Kalbin Sesi  http://www.kalbin-sesi.8m.com Kalbin Sesi  http://www.kalbin-sesi.8m.com

Ana Sayfa Ailemiz Aile Saadeti