Vekilin ihrama girerken emreden kimse için kalb ile niyet etmesi  şarttır. Hac borcu olan kimsenin, öldükten sonra kendi için hac yapacak  vekilin adını bildirerek vasi olan kimseye emir vermesi lazımdır.  Meyyit veya meyyitin vasi yaptığı yabancı kimse, vârislerden birini,  diğer vârisler izin vermedikçe, vekil yapamaz. Bir kimse izin vermeden,  başkasının, bunun yerine hacca gönderilmesi caiz değildir. Yalnız  vâris, ölen akrabası, vasiyet etmemiş, yani hac parası ayırmamış ise  kendine miras kalan para ile, onun yerine hacca gidebilir veya  başkasını gönderebilir. Böylece anasını ve babasını hac borcundan  kurtarmış olur. Kendine de farz olmuş ise, kendi için, ayrıca gitmesi  lazımdır.
  
  İstanbul?da bulunan bir kimsenin babası Erzurum?da  sakin iken vefat etse, babası vasiyet etmedi ise, babası için birini  vekil göndermek isterse, Erzurum?dan göndermesi farzdır. Başka yerden  göndermesi Hanefi?de caiz değildir. Şafii mezhebinde Mikât dışındaki  her yerden göndermesi caizdir. Hatta hacca giden birine para vererek,  Mekke-i Mükerreme de bir vekil bulup, babası için, buna Mikâttan hac  yaptırtması Şafii?de caizdir. Hanefi olanlar, paraları az ise, Şafii  mezhebini taklit ederek, vasiyet etmemiş ana ve baba ve yakınları için  Mekke?de vekil tutabilirler. Fakat, parayı verirken, Şafii mezhebini  taklit ediyorum diye niyet etmesi lazımdır.