Arapça'da korunmuş levha demektir. İslâm'da olmuş ve
        olacak her şeyin yazılmış olduğu manevî levhayı
        dile getirir. Olmuş ve olacak şeyler Allah'ın bilgisine
        bağlı olduğundan Levh-i Mahfuz doğrudan
        Allah'ın ilim sıfatı ile ilgilidir. Korunmuş
        (mahfuz) olarak nitelenmeşinin nedeni, burada yazılı olan
        şeylerin herhangi bir müdahale ile değiştirilmekten,
        bozulmaktan uzak olmasıdır. Kur'an'da Ümmü'l-Kitap (Kitapların
        Anası, Ana Kitap), Kitabun Hafîz (Koruyan Kitap), Kitabun Mübin
        (Apaçık Kitap), Kitabın Meknun (Saklanmış Kitap),
        İmamun Mubin (Apaçık İnen Kitap) ve sadece kitap olarak
        da anılır. İnsanların başlarına gelecek
        şeyleri de ihtiva ettiği için Kitabul-Kader (Kader Kitabı)
        da denir.
        Levh-i Mahfuz adı Kur'an'da yalnız bir ayette geçer. Bu
        ayette Kur'an'ın Levh-i Mahfuz'da bulunduğu bildirilir
        (el-Buruc, 88/22), ancak hiçbir tanım getirilmez. Buna
        karşılık birçok ayette nitelikleri belirtilerek tanımlanır.
        Buna göre Levh-i Mahfuz içinde hiçbir şeyin eksik
        bırakılmadığı (el-En'âm, 6/59), olacak
        şeylere ait bilgileri saklayan (Kaf, 50/4), yeryüzüne ve
        insanlara gelecek tüm belaların yazılı bulunduğu
        (el-Hadid, 57/22) her şeyin sayılıp tesbit edildiği
        (Yasin, 36/12), gökte ve yerdeki tüm gizliliklerin açıkça
        belirtildiği (en-Neml, 27/75), temiz yaratılan meleklerden
        başka kimsenin dokunamayacağı apaçık,
        korunmuş, koruyan, saklanmış ve ana kitap'tır.
        Bazı zayıf Hadislerde Levh-i Mahfuz'un
        yaratılışına ilişkin bilgiler vardır.
        İbn Abbas'tan rivayet edildiğine göre Allah Levh-i Mahfuz'u
        beyaz inciden, kenarlarını da kırmızı yakuttan
        yarattı, kalemi de, yazısı da nurdur. Aynı konuda
        Enes bin Mâlik'ten yapılan bir rivayete göre de Levh-i Mahfuz'un
        bir yüzü yakut bir yüzü yeşil zümrüt ve kalemi de nurdur.
        Allah buraya yaratacağı,
        rızıklandıracağı, yaşatacağı,
        öldüreceği, izzetlendireceği ve dilediği şeylerden
        yapacağı herşeyi o nurdan kalemle
        yazdırmıştır. Bu yazma işlemi her gün ve gece
        sürmektedir. İbn Abbas'tan gelen zayıf bir rivayete göre
        Allah Levh-i Mahfuz'a ilk olarak şu sözü yazdırmıştır:
        "Muhakkak ki ben Allahım. Benden başka ilah yoktur.
        Rahmetim gazabımı geçmiştir. Kim ki Allah'tan başka
        ilâh olmadığına ve Muhammedin O'nun kulu ve resulü olduğuna
        şehadet ederse, ona cennet vardır" Yine İbn
        Abbas'tan gelen diğer bir rivayete göre ise Levh-i Mahfuz'a ilk
        olarak "Bismillahirrahmanirrahim, kazâma teslim olan ve hükmüme
        ram olan ve belâma da sabredeni kıyamet gününde sıddıklarla
        birlikte diriltirim" sözü yazılmıştır.