eXTReMe Tracker

Sürüden ayrılanı kurt kapar

 

Ebûdderdâ hazretleri, İlmi ile âmil olmıyan din adamına âlim denilmez, buyurdu. İblîs, bütün dinleri biliyordu. Fakat ilmi ile amel etmedi. Çölde kalan kimsenin yanında çeşitli silâhlar bulunsa, bunları kullanmasını iyi bilse ve çok cesûr olsa, kendisine hücûm eden arslana karşı kullanmadıkça, bu silâhların fâidesi olur mu?

İlmiyle amil olan âlimler, "Ehl-i sünnet” alimleridir. Allahü teâlânın yardımı ve koruması bunlara ve bunların yolunda olanlaradır. Bu yolda olanlara Ehli sünnet vel cemaat denir. Allahü teâlânın gadabı ve azâbı bu fırkadan ayrılanlaradır. Bugün bu i'tikâddaki kimseler dört mezhebde toplanmıştır.

Resûlullah efendimiz, birlik beraberlik üzerinde çok durmuş, cemâ'atten, topluluktan ana cadde olan Ehli sünnet yolundan ayrılmanın zararlarını açık ifâde ile dile getirmiştir:

"Kim Cennetin ortasında olmak isterse, cemâ'atte, Eshâbımın yolundaki kimselerle beraber bulunsun. Muhakkak şeytan, yalnız kalan kimseyle beraberdir. İki kişi olunca, o yaklaşamaz."

"Allahü teâlânın rahmeti cemâ'at üzeredir. Şeytan, cemâ'ate katılmayıp, muhâlefet eden kimse ile beraberdir."

"Sürüden uzak kalan koyunu kapan kurt gibi, şeytan da insanın kurdudur. Parça parça olmaktan sakının. Cemâ'at hâlinde olun. Mescidlere koşun!"

"İki kişi, bir kişiden hayırlıdır. Üç kişi, iki kişiden, dört kişi de, üç kişiden daha hayırlıdır. Cemâ'ate koşunuz. Muhakkak ki Allahü teâlâ, ümmetimi hayır üzere toplar."

Peygamber efendimiz, bir sohbetinde, ümmetinden sâdece bir fırkanın kurtulacağını bildirince, orada bulunan Eshâb-ı kirâm, bu fırkanın kimler olduğunu sordular: Peygamber efendimiz, "Cehennemden kurtulan fırka, benim ve Eshâbımın gittiği yolda gidenlerdir" buyurdu. Bunun için bu fırkaya ehl-i sünnet vel-cemâ'at denilmiştir.

İbni Abbâs hazretleri, "Bid'atten alıkoyan, sünnete çağıran, ehl-i sünnetten bir kimseye bakmak ibâdettir" buyurdu.

Süfyân-ı Sevrî hazretleri, "Söz, ancak amel ile birlikte olursa makbûl olur. Söz ve amel, ancak doğru niyetle; niyet, amel ve söz de, ancak sünnet-i seniyyeye uymakla doğru olur" buyurdu.

  

geri    mezhep    ileri