eXTReMe Tracker

Yanlış anlamak şüphe hasıl eder

 

Kur’ân-ı kerîmin manâsını yalnız Muhammed aleyhisselâm anlamış ve hadîs-i şerîfleri ile bildirmişdir. Kur’ân-ı kerîmi tefsîr eden Odur. Doğru tefsîr kitâbı da, Onun hadîs-i şerîfleridir. Din âlimlerimiz, uyumıyarak, dinlenmiyerek, istirâhatlarını fedâ ederek, bu hadîs-i şerîfleri toplayıp, tefsîr kitâblarını yazmışlardır. Bu tefsîr kitâblarını da anlıyabilmek için, otuz sene durmadan çalışıp, yirmi ana ilmi, iyi öğrenmek lâzımdır. Bu yirmi ana ilmin kolları, seksen ilmdir. Ana ilmlerden biri, “Tefsîr” ilmidir.

Bu ilimlerin ayrı ayrı âlimleri ve çok kitâbları vardır. Bugün kullanılan bazı arabî kelimeler,  fıkıh ilminde başka manâya, tefsîr ilminde ise dahâ başka manâya gelmekdedir. Hattâ aynı bir kelime, Kur’ân-ı kerîmdeki yerine, aldığı edâtlara göre, başka manâlar bildirmekdedir.

Bu geniş ilmleri bilmiyenlerin, bugünkü arapçaya göre, yaptıkları Kur’ân tercümeleri, Kur’ân-ı kerîmin manâsından bambaşka birşey oluyor. Kur’ân-ı kerîmin manâsından, rumûzundan, işâretlerinden, herkes îmânının kuvveti kadar, birşey anlıyabilir.

Tefsîr, anlatmakla, yazmakla olmaz. Tefsîr, din büyüklerinin kalblerine doğan bir nûrdur. Tefsîr kitâbları, bu nûrun anahtarıdır. Çekmeceyi anahtarla açınca, mücevherler meydana çıktığı gibi, o tefsîrleri okumakla, kalbe bu nûr doğar.

Seksen ilmi iyi bilenler, tefsîrleri anlayıp, bizim gibi din câhillerine bildirmek için, çeşidli derecedeki insanlara göre, binlerle kitâb yazmışlardır. Yeni yazılan Türkçe tefsîrlerin, en kıymetlisi sanılanlarında bile, şahsî düşünceler bulunmakda, okuyanlara zararı, fâidesinden çok olmakdadır. Hele islâm düşmanlarının, bid’at sâhiblerinin, Kur’ân-ı kerîmin manâsını bozmak için yapdıkları tefsîr ve tercüme kitâbları, birer zehirdir. Bunları okuyan genç zihinlerde, bir takım şübheler, itirâzlar hasıl oluyor.

Zâten din bilgisi az olanların, islâmiyyeti öğrenmek için, tefsîr ve hadîs-i şerîf okuması uygun değildir. Çünkü, Kur’ân-ı kerîmi ve hadîs-i şerîfi yanlış anlamak veya şübhe etmek insanın îmânını giderir.

Yalnız arapça bilmekle, tefsîr ve hadîs anlaşılmaz. Arapça bilenleri, din âlimi sanan, aldanır. Beyrut ve başka yerlerde ana dili arapça olan, arab edebiyyâtını iyi bilen, çok papaz var. Fakat, hiçbirinin islâmiyetden haberi yok.  

 

geri    mezhep    ileri