Yolculukta  namaz
101. Abdullah bin Ömer (r.a.) rivayet ediyor:  Resûlullah ile Ebû Bekir ve Ömer ile yolculuk yaptım.
Onların dört rekâth  farz namazları iki rekâttan fazla kıldığını görmedim.
102. Zeyd bin Erkam  (r.a.) rivayet ediyor:
Evvâbin namazı, deve yavrusunun ayağı kumdan yanmaya  başladığı andan itibaren kılınır.
Müslim, Müsâfirîn:  43.
Peygamberimizin bâzı isimleri
îbni Abbas (r.a.) rivayet  ediyor:
Ben Ahmed’im, Muhammed’im, Hâşir’im, Mukeffâ’yım ‘ ve  Hâtem’im.
Müslim, Fezâil: 124-126. Tirmizî, Edeb:67; MuvaîtCL Esmâü’n-Nebiy:  1.
Suçlunun affedilmesine aracı olmak
104. Urve bin Zübeyr  rivayet ediyor:
Zübeyr bir hırsızla karşılaştı. Hırsızı yakalayanlardan onu  affetmelerini istedi. Onlar, “Kadıya teslim edelim de orada aracı ol” dediler.  Zübeyr şöyle dedi:Resûlullah (s.a.v.) “Kadıya teslim edildikten sonra suçluya  affedilmesi için aracılık edene de, kendisine aracılık e-dilene de Allah lanet  eder” buyurdu.
İlmi gizlemek
105. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet  ediyor:
Kim bir âlime birşey sorar da o âlim bildiğini gizlerse, Kıyamet  gününde ateşten bir gemle gemlenir.
Ibni Mâce, Mukaddime: 24  (264
Oruca başlama tarihi nasıl tespit edilir?
106. Ebû Hüreyre  (r.a.) rivayet ediyor:
Ramazan hilâlini gördüğünüzde oruca başlayınız. Şevval  hilalini gördüğünüzde iftar ediniz (bayram yapınız). Hava bulutlu olursa orucu  otuza tamamlayınız.
Ibni Mâce, Sıyâm: 7; Mu’cemü’l-Evsat, 3:153,  (2312.)
Namazın dindeki yeri
107. İbni Ömer (r.a.) rivayet  ediyor:
Kendisine güvenilmeyenin imanı eksiktir. Abdest olmayanın namazı  olmaz. Namaz kılmayanın dini sağlam değildir. Namazın dindeki yeri, başın  vücuttaki yeri gibidir.
Mecmâü’l-Evsaî, 3:154, (2313.)
Afiyet en  büyük nimettir
108. Kay s bin Ebî Hâzim rivayet ediyor:
Ebû Bekir  Sıddîk’dan (r.a.) duydum. O, minber üzerinde şöyle diyordu:
Resûlullah  (s.a.v.) benim şu makamımda önceki sene şöyle buyurdu:
“Hiç kimseye kuvvetli  imandan sonra afiyet gibi bir şey verilmemiştir. Ve biz Allah’tan dünyada ve  âhirette afiyet istiyoruz. Dikkat edin! Doğruluk ve iyilik Cennettedir. Dikkat  edin, kötülük ve günah Cehennemdedir.”
İman ahlâkından olan üç  şey
109. Enes bin Mâlik (r.a.) rivayet ediyor: Üç şey iman  ahlâkındandır:
1. Kızdığı zaman kızgınlığı kendisini bâtıîa  sevketme-yen,
2. Hoşlandığında hoşnutluğu kendini hakdan çıkarmayan,
3.  Gücü yettiğinde hakkı olmayan şeye el uzatmayan kimselerin  ahlâkı.
Ihlâs ve Kâfirûn sûrelerinin fazileti
110. Sa’d bin  Mâlik rivayet ediyor:
Kim ihlâs sûresini okursa Kur’ân’m üçte birini okumuş  olur. Kim de Kâfirûn Sûresini okursa, Kur’ân’m dörtte birini okumuş  olur.
Tirmizl Scvâbü’l-Kur’ân: 10; Mu’cemü’l-Evsat, 3:33, (2056.) 172 /  MU’CEMÜ’S-SAGÎR
111. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:
Kim  günahlardan sakınmak şartıyla sabah namazından sonra on iki defa İhlas Sûresini  okursa, Kur’ân’ı dört defa okumuş gibi sevap kazanır. Ve yeryüzü halkının en  faziletlisi olur.
Peygamberimize selâm veren taş
112. Câbir bin  Semre (r.a.) rivayet ediyor:
Ben, Peygamber olarak gönderilmeden önce bana  selâm veren bir taş biliyorum.
Müslim, Fezâil: 2.
Suretleri  değişecek olanlar
113. Abdullah bin Abbas (r.a. rivayet ediyor: Bu  ümmetten bir grup, yeme içme ve eğlenmek için bir araya geldikleri gecenin  sabahında maymun ve domuza çevrilmiş olarak kalkarlar.
Başkasının  evine izinsiz olarak bakmak
114. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet  ediyor:
Başkasının evine izinsiz olarak bakanın gözünü çıkarsalar  helâldir.
Müslim, Âdâb: 43, 44; Ebû Dâvud, Edeb: 128; Müsned, 2:546, (9333,)  5:232, (21561); Buharı, İsti’zan: 11.
1. Bakara Sûresi, 65; Buharı,  Bedü’!-Halk: 14
115. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:
Biriniz,  “Allah’ım, dilersen beni bağışla” demesin. İsteğini kesin olarak istesin. Çünkü  Allah’ı zorlayacak yoktur. Buhârî, Daavât: 21; Müslim, Zikir: 9; İhni Mâce, Duâ:  8; Tirmizî, Daavât: 77; Müsned, 2:611, (9950); Câmiü’l-Evsat, 3:25, (2038.);  Muvatta, Kur’ân: 78; Ebû Dâvud, Vitr: 23.
Sahabîlerin sünnete  düşkünlüğü
116. Abis bin Rebia rivayet ediyor:
. Ömer bin Hattab’i  gördüm. Hacerü’l-Esved’in karşısında durmuş şöyle diyordu: “Allah’a yemin ederim  ki, ben senin bana ne fayda ne de zarar vermeye gücü yetmeyen bir taş olduğunu  biliyorum. Eğer Resûlullahın (s.a.v.) seni öptüğünü görmeseydim ben de  öpmezdim.”
Müslim, Hac: 248-251; Buhârî, Hac: 50; Ebû Dâvud. Menasik: 46;  Tirmizî, Hacc: 26; Nesat, Menâsik: 147; îbni Mâce, Menâsik: 27;Muvatta: Hacc:  135.
Namazda sağa • sola bakmak
117. Abdullah bin Selâm (r.a.)  rivayet ediyor: – Namazda sağa sola bakmayınız. Çünkü böyle yapanın namazı  yoktur. *
Ebû Dâvud, Salât: 160; Nesâî, Sehv: 10; Dârimî, Salat: 134; >  Uüstedrek, 1:361; Mu’cemü’l-Evsat, 3:27,(2042.)
Bir gün güneş batıdan  doğacak
118. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.)  “Rabbinin bir kısım âyetleri geldiği gün”5 âyetiyle ilgili olarak “Güneşin  batıdan doğması” buyurdu.
Buharı, Ezan: 92; Müslim, Salat: 117; İlmi Mâce,  İkâme: 68.Mü’minûn Sûresi, 1, 2. _ ,.
5. En’am Sûresi, 158. ,_  ,”.,’.
Hz. Ali’nin fazileti
119. Umeyre bin Sa’d rivayet  ediyor:
Minberin üzerinde Ali’yi (r.a.) gördum. Resûlullahın (s.a.v.)  arkadaşlarına, “Resûlullahın (s.a.v.) Gadir Hum günündeki sözlerini kim işitti.  Buna kim şahitlik edecek?” diye sordu.
Allah’ın gazabından emin  olunmamalıdır
120. Yahya bin İbni Kesîr rivayet ediyor:
Kim “Ben  âlimim” derse, o câhildir. Kim “Ben câhilim” derse, o câhildir. Kim, “Ben  Cennetteyim” derse, o Cehennemdedir. Kim “Ben Cehennemdeyim” derse, o  Cehennemdedir.
121. Şehr bin Havşeb rivayet ediyor:
Hz. Hüseyin şehid  edildiğinde taziye için Ümmü Se-leme’nin (r.a.) yanına geldim. O bana Hüseyin  (r.a.) ile ilgili olarak şu hatırasını anlattı:
“Resûlullah (s.a.v.) içeri  girdi, bizim bir yaygımızın üzerine oturdu. Fâtıma (r.a.) oturması için başka  bir şey verdi. Resûlullah Fâtıma’ya, ‘Bana Hasan’ı Hüseyin’i ve amcanın oğlu  Ali’yi çağır’ buyurdu. Onlar yanında toplanınca da şöyle buyurdu:
“Allah’ım,  bunlar has yakınlarım ve Ehl-i Beytimdir. Onların günahlarını gider ve onları  tertemiz kıl.”
Tirmizî, Fezâilü’s-Sahabe: 61
Faiz haramdır
122 Ömer (r.a.) rivayet ediyor:
Altının altınla, gümüşün gümüşle,  buğdayın buğdayla,’ trpamn arpayla, kuru hurmanın kuru hurmayla, üzümün izümle  satışı eşit olarak yapılır. Tuzun tuzla satışı peşin ola-; ak yapılır. Kim  artırır ve kim artırılmasını isterse o faizdir. f Buharı, Büyü: 78; Müslim,  Musakat: 81, Ebû Dâvud, Büyü: 13.^
Tevbe üzere ölmek
123. Câbir  (r.a.) rivayet ediyor:
Mü’min, kulluk elbisesi günahlarla yıprandığında onu  tevbeyle yamayandır. Bahtiyar, tevbesi üzerine ölendir.
,( , Mecmâü’l-Evsat,  2:510. (1877); Heysemî, Mecmaü’z-Zevâid 10:201.
Yahudilerin ihanetinin  cezası
124. Eşlem el-Ensârî rivayet ediyor:
Resûlullah beni Kurayza  Yahudileri esirlerinin basma tayin etti. Ben onların çocuklarının avret  yerlerine bakıyordum. Buluğa ermişse boynunu vuruyordum. Buluğa er-memişse  Müslümanlara ganimet olarak kalıyordu.
Mu’cumü’l-Evsat, 2:351  (1608.)
125. İbni Abbas (r.a.) rivayet ediyor:
Ebû Bekir (r.a.) günün  sıcak bir saatinde dışarı çıktı. Onun çıktığını gören Ömer de (r.a.) çıktı, Ebû  Bekir ile karşılaştı. “Ey Ebû Bekir, bu vakitte dışarı çıkmana sebep nedir?1′  diye sordu.
Ebû Bekir, “Allah’a yemin ederim ki, şiddetli açlık sebebiyle  dışarı çıktım” dedi.
Ömer, “Allah’a yemin ederim ki, ben de bu sebepten  dışarı çıktım” karşılığını verdi. Onlar böyle konuşurlarken Resûlullah (s.a.v.)  yanlarına geldi ve “Bu vakitte dışarı çıkmanızın sebebi nedir?”  buyurdu.
Onlar, “Allah’a yemin ederiz ki, biz şiddetli açlık sebebiyle dışarı  çıktık” cevabını verdiler.
Resûlullah (s.a.v.), “Nefsim kudreti elinde olan  Allah’a yemin olsun ki, ben de ancak bu sebeple dışarı çıktım. Geliniz” buyurdu.  Beraberce Ebû Eyyûb el-Ensârî’nin evine geldiler. Ebû Eyyûb Resûlullah için  yiyecek veya süt hazırladığını daha önce söylemişti. Resûlullah o gün gecikmiş,  zamanında gelememişti. Ebû Eyyub de onu ailesine yedirmiş ve sonra da hurma  bahçesine çalışmaya gitmişti. Resûlullah ile arkadaşları kapıya geldiklerinde  hanımı çıktı ve “Ey Allah’ın Peygamberi ve beraberindekiler, merhaba, hoş  geldiniz” dedi.
Resûlullah (s.a.v.), “Ebû Eyyûb nerede?” diye  sordu.
Kadın, “Hemen gelir. Bu vakitte gelmenizin sebebi nedir, ey Allah’ın  peygamberi?’ dedi.
Resûlullah (s.a.v.) geri döndü, tam o sırada bahçesinde  çalışan Ebû Eyyub onu gördü, koşarak gelip Resûulullaha yetişti ve:
“Merhaba,  hoş geldiniz ey Allah’ın Peygamberi ve yanındakiler! Ey Allah’ın Resulü, bu  vakitte sen gelmezdin?” dedi. Onu geri eve getirdi. Sonra da hemen gitti, bir  hurma dalı kesip geldi. [Daim üzerinde yaş ve kum hurmalar olduğu gibi, yeni  olgunlaşmakta olanları da vardı].
Resûlullah (s.a.v.), “Bundan ne istedin,  bize kuru hurmalardan toplasaydın?” buyurdu.
‘”Ya Resûlallah, hem kurusundan,  hem yaşından, hem de yeni olgunlaşmışından yemenizi istedim. Size bunun yanında  hayvan da keseceğim” dedi.
Resûlullah (s.a.v.) “Eğer kesersen sağilanlarından  kesme” buyurdu. Ebû Eyyûb bir kuzu veya oğlak alıp kesti. Hanımını da, “Sen  ekmek pişir; ben de yemek yapacağım. Sen daha iyi ekmek pişirirsin” dedi.  Kendisi de oğlağın yarısını pişirdi, yansını da kızarttı. Yemek pişince getirip  Resûlullah ve Ashabının önlerine koydu. Resûlullah (s.a.v.) oğlaktan bir parça  aldı, bir ekmeğin üzerine koydu ve Ebû Eyyûb’a vererek:
“Ey Ebû Eyyûb, bunu  Fâtıma’ya götür. Çünkü o da günlerden beri böyle bir şey bulamadı” buyurdu. Ebû  Eyyûb da onu Fâtıma’ya götürdü. Hepsi yiyip doyduktan sonra Resû-lullah  (s.a.v.), “Ekmek, et, kuru ve yaş hurmalar” dedi ve gözleri yaşardı. Şöyle  buyurdu:
“Bunlar kıyamet günü hesaba çekileceğiniz nimetlerdendir.” Bu durum  yanındakilere ağır gelince şöyle devam etti:
“Böyle birşey bulduğunuzda  ‘Bismillah ve bereketillah (Allah’ın ismi ve bereketi ile)’ diyerek elinizi  uzati-nız. Doyduğunuzda da ‘Bizi doyuran, içiren ve bize nimet ihsan edip  lütufta bulunan Allah’a hamdolsun’ deyiniz. Böyle yaparsanız nimetin şükrünü edâ  etmiş olursunuz.”
Resûlullah (s.a.v.) kendisine bir iyilik yapana mutlaka  karşılığını vermek isterdi. Ebû Eyyûb’a, “Yarın bize gel” buyurdu. O bunu  duymayınca Ömer (r.a.) “Resûlullah yarın kendisine-gelmeni istiyor”  dedi.
Ertesi gün Ebû Eyyûb kendisine geldiğinde Resûlullah (s.a.v.) ona bir  hizmetçi verdi ve “Ey Ebû Eyyûb, bunun
hakkında sana iyilik tavsiye ederim.  Çünkü biz yanımızda bulunduğu müddetçe ondan ancak iyilik gördük”  buyurdu.
Ebû Eyyûb onu eve getirdiğinde, “Resûlullahın tavsiyesi sebebiyle  onu hürriyetine kavuşturmaktan daha hayırlı bir şey bilmiyorum” dedi ve onu azâd  etti.
İdarecilerin iki çeşit yardımcıları vardır
126. Ebû  Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:
Her peygamberin ve her idarecinin iki çeşit  yardımcıları, yakınları olur. Bunlardan bir kısmı onlara doğru ve hayırlı yolu  gösterir ve ona teşvik eder. Diğer kısmı da onlara yanlış yolu gösterir ve ona  teşvik ederler. Her kim şerri, yanlışı gösteren yardımcılardan korunursa  kurtulur.
Buharı, Ahkam: 42; Nesâî, Beyat: 32; Câmiül’l-Evsat,  3:463.
Yalan söylemenin caiz olduğu yerler
127. Ümmü Külsüm  bint-i Ukbe (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullahın üç şey dışında hiçbir şeyin  yalana ruhsat vermeyeceğini söylediğini duydum. Resûlullah (s.a.v.) şöyle  buyururdu:
Onları yalan saymam. Bu hususlar şunlardır:
1. İki kişinin  arasını düzeltmek için söylenilen gerçek dışı söz,
2. Savaşta düşmanı  yanıltmak için söylenen gerçek dışı söz,
3. Kadının kocasının gönlünü,  erkeğin hanımının gönlünü yapmak için söylediği gerçek dışı söz.
Tirmizt,  Birr: 26; Buharı, Sulh: 2; Müslim, Birr: 101; Ebû Dâvud,Edeb:  58.
Resûlullahın ibâdet hayatı
128. Âişe (r.a.) rivayet  ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) geceleyin ayaklan yarılmaya kadar kıyamda  dururdu.
Hz. Aişe, “Allah geçmiş ve gelecek günahlarınızı bağışladığı halde  niçin böyle yapıyorsunuz?” diye sordu.
Resûlullah (s.a.v.), “Allah’a şükreden  bir kul olmayayım mı?” buyurdu. ■ Jbni Mâce, Îkâmetü’s-Salat: 200; Buharı,  Küsuf: 56.
Dünyada ayıbı örtülenin âhirette de örtülür
129. Ebû  Musa (r.a.) rivayet ediyor:
Allah dünyada bir kulun ayıplarını Örterse,  kıyamet gününde onu o sebeple ayıplamaz.
Mecmâii’l-Evsat, 7:163,  (6299.)
31 numaralı hadise ve izahına
Köleye iftiranın  cezası
130. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor: -Kim kölesine zina  iftirasında bulunursa, kıyamet gününde ona had (ceza) uygulanır.
Bulum,  Hudûd, 45; Müslim, Eynıan: 37; Tirmizî, Birr: 30; Ebû Dâvud, Edeb:  133.
Resûlullahın Hendek Savaşında duası
131. Abdullah bin  EbîEvfâ (r.a.) rivayet ediyor: Resûlullah (s.a.v.) Hendek Savaşı gününde şöyle  duâ etti: “Kitabı indiren, bulutları yürüten, hesaplan çarçabuk gören, orduları  bozguna uğratan Allah’ım! Onları da bozguna uğrat ve darmadağın  et.”
Namaz kılanın Önünden geçmek
132. Ebû Zer (r.a.) rivayet  ediyor:
Resûlullah (s.a.v.), “Siyah köpek, kadın ve eşeğin namaz kılanın  önünden geçmesi namazı keser” buyurdu,
Abdullah bin Sâmit “Ey Ebû Zer, siyah  köpeğin kırmızı köpekten veya sarı köpekten farkı nedir ki?” diye sordu.
Ebû  Zer (r.a.) “Ey kardeşimin oğlu, senin bana sorduğunu ben de Resûlullaha (s.a.v.)  sordum, ‘Siyah köpek şeytandır’ buyurdu” cevabını verdi.
Müslim, Salat: 265;  îbni Mâce, İkâme: 38; Ebû Dâvud, Salat:109; Nesât, Kıble: 7; Müsned, 5:194.  (21316); Dârimî, Salat: 128.
Abdest  esnasında söylenecek söz
133. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:
Ey  Ebû Hüreyre, abdest aldığın zaman “Allah’ın ismiyle, Allah’a hamd olsun” de.  Eğer abdestini bozmama konusunda kendini tutabilirsen o abdestini bozuncaya  kadar sana sevap yazılır.
Hayber Yahudilerinin  cezalandırılması
134. Abdullah bin Ömer (r.a.) rivayet  ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) Hayber’i toprak ve hurma mahsulünün yansı  karşılığında yerlilerinin elinde bıraktı.
İyilik ehli
135. Ebû  Musa el-Eş’afî (r.a.) rivayet ediyor:
Dünyada iyilik ehli âhirette de iyilik  ehlidir. Dünyada kötülük ehli âhirette de kötülük ehlidir.
Kulun anne  karnında kaderinin yazılması
1. İbni Hişam, Sîre, 3:225, 230, 231, 257, 266,  332, 351, 352, 371; İbni Sa’d, Tabakat, 2:92.
136. Abdullah bin Mes’ud  (r.a.) rivayet ediyor: Resûluîlah (s.a.v.) ki o doğru söyleyen ve yalan  çıkarıl-mayandır, bize şöyle buyurdu: “Biriniz anne karnında kırk gün  bekledikten sonra alaka olur, kırk gün sonra mudga olur. Kırk gün sonra melek  gelir itaatli bir kul mu, isyankar bir kul mu, erkek mi kız mı olacağını  yazar.”
Buhârî, Hayız: 17; Kader: 1; Müslim, Kader: 1 -5; Ebû Dâvud Sünnet:  17; Tirmizî, Kader: 4.
Selâm Allah ‘in isimlerindendir
137. Ebû  Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:
Muhakkak ki Selâm, Allah’ın isimlerinden  biridir. Allah onu, bizim dinimizde olanlara bir selam; zimmetimizde olanlar  için de eman ve güvence işareti olarak yeryüzüne indirdi.
Taberânî,  Mu’cemü’l-Evsat’tu buna benzer şöyle bir hadis rivayet eder:
“Bana  Kur’ân oku”
138. Abdullah bin Mes’ud (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah  (s.a.v.) bana, “Bana Kur’ân oku” buyurdu.
“Kur’ân sana indirildiği halde ben  mi sana okuyacağım?” dedim.
“Evet, onü başkasından dinlemeyi seviyorum”  buyurdu.
Nisa Sûresini okumaya başladım. “Kıyamet gününde her ümmetten  peygamberleri o ümmet üzerine bir şahit ve seni de bunlar ve bütün insanlar  üzerine bir şahit olarak getirdiğimiz zaman onların hali nasıl olacak?”1 âyetine  geldiğimde gözlerinden yaşlar boşanıyordu. Durdum.
“Dilediğini iste, dileğin  yerine getirilecek” buyurdu.
Buharı, Fezâilü’l-Kur’ân: 32, 33;  Mu’cemü’l-Evsat, 2:353 (16107);Tirmizî, Tefsir 5:237 (3024)
“Ben  sizden ücret istemiyorum”
139. Abdullah bin Abbas (r.a.) rivayet  ediyor:
Kureyş’ten hiçbir kabile yoktur ki, Resûlullahm onlardan bir annesi  bulunmasın. Hatta onun Hüzeyl kabilesinden de bir annesi vardır. Bunun içindir  ki, Cenâb-ı Hak, “De ki: Ben sizden bir ücret istemiyorum”2 Ancak benimle olan  akrabalık haklarınızı korumanızı, bani hıyanet etmemenizi, beni yalanlamamanızı,  bana eziyet etmemenizi istiyorum.”
Kuıeyş kabilesinin hepsi birbirine akraba  idi. Kadınlarının çoğu Resûlullahın ya anne tarafından veya baba tarafından  yakını oluyordu. Hadiste bu yakınlık “anne” olarak ifâde edilmiştir.
Bu  akrabalık sebebiyledir ki, Allah onlardan Resulüne olan akrabalık haklarını  yerine getirmelerini istemiş şöyle buyurmuştur:
“De ki: Sizi davet ettiğim  şeye karşılık size olan yakınlığımdan dolayı beni sevmenizden ve akrabalık  haklarını yerine getirmenizden başka bir ücret istemiyorum.”*
Şa’bi  yukarıdaki hadisi şöyle rivayet eder:
“İnsanlar bu âyet hakkında bize çok  sordular. Biz de bu âyeti Abdullah bin Abbas’a sorduk. İbni Abbas (r.a.) “Bu  âyet şu mânâya gelir” dedi:
“Allah’ın Resulü (s.a.v.), Kureyş’in nesebinin  merkezini teşkil eder. Kureyş’in her boyu, mutlaka ona dayanır. İşte bu sebeple  Cenâb-i Hak, “De ki: Sizi davet ettiğim şeye karşılık, size olan yakınlığımdan  dolayı, beni sevmenizden, bana sempati duymanızdan başka herhangi bir ücret  istemiyorum.” Buyurdu ki, bu şu mânâya gelir:
“Siz, benim kavmimsiniz.  Sözlerimi dinlemeye ve bana itaat etmeye daha layıksınız. Dolayısıyla eğer siz  bana itaat etmezseniz, hiç olmazsa akrabalık hakkını gözetin, bana eziyet  etmeyin ve bana karşı çıkmayın.”3
■k Bu âyete başka mânâlar da verilmiştir.  Ancak buraya uygun olan mânâ bu şekildedir.
3. Fahreddin er-Râzi.  Mefâtihü’i-Gayb (Tefsîr-i Kebir Tercümesi), 19:447.
Resûlullahtan bir  hatıra
140. Câbirbin Abdullah (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah  (s.a.v.) benden bir deve satın aldı ve Medine’ye kadar devenin sırtını (ona  binmeyi) bana tahsis etti.
Buhârt, Cihad: 49, 113, Vekâlet: 8; Mesâcid: 59,  BüyÛ: 34;İstikraz: 1, 7, Mezâlim: 26, Hibe: 23; Müslim, Müsâkat: 109-117;İmârat:  181; Tinnizl Büyü: 30; Nesâî, Büyü: 77; Ebû Dâvud, Ticâret:71; İbni Mâce,  Ticâret: 29.
Ölümü temenni etmemek
141. Enes bin Mâlik (r.a.)  rivayet ediyor:
Biriniz asla ölümü temenni etmesin. Şayet ölümü istetecek bir  durumla karşı karşıya kalırsa o zaman şöyle desin:
“Allah’ım, benim için  yaşamak hayırlı olduğu müddetçe beni yaşat; ölüm hayırlı olduğu zaman da ruhumu  al.”
Buhân, Daavât: 30; Müslim, Zikir: 4; Ibni Mâce, Zühd:  31.
Zikrin fazileti
142. Câbir (r.a.) rivayet  ediyor:
Resûlullah (s.a.v.), “Kul, zikirden başka, Allah’ın azabından  kendisini daha fazla kurtaracak bir amel işleyemez” buyurdu.”Allah yolunda cihad  da mı?” denildi.
Resûlullah (s.a.v.) “Allah yolunda cihad da. Ancak kılıcın  kinlıncaya kadar dövüşmen hariç” buyurdu.
Mu’cemü’l-Evsat, 3:156,  (2317.)
“Hak geldi bâtıl zail oldu”
143. İbni Mes’ud (r.a.)  rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) Mekke’nin fethi günü Kabe’ye girdi. O  sırada Kabe’nin etrafında kurşunla yere pekiştirilmiş 360 tane put vardı.  Asasıyla onlara dürtüyor ve “Hak geldi, bâtıl yok oldu. Muhakkak ki, bâtıl yok  olucudur”1 diyordu. Par yüz üstü yere yuvarlanıyordu.
Müslim, Cihad: 87;  Buhâri, Megâzî: 50; Tirmizî, Tefsirü’l-Kur’ân:
Namazda Fatiha  okumak
144. Ubade bin Sami t (r.a.) rivayet ediyor: Fatiha okumayanın  namazı yoktur.
Buharı, Ezan: 95; Müslim, Salât: 34, 38; Tirmizî, Mevâkit:  69,Dâvud, Salât: 131.
Bahtiyar insan
145. Sevban (r.a.) rivayet  ediyor:
Diline sahip olana, boş vakitlerini evinde geçirene ve günahlarına  ağlayana ne mutlu.
“”Tirmizî, Zühd: 60; Müsned, 2:280, (6983); 4:216,  (17420.)Müslim, Salât: 38, 41; Tirmizî, Salât: 116
146. Ebû Hüreyre  (r.a.) rivayet ediyor:
Cennet ehline şöyle seslenilir:
“Siz dâima sağlıklı  kalacak, asla hastalanmayacaksınız. Ebedî olarak yaşayacak, asla ölmeyeceksiniz.  Asla üzülmeden zevk ve safa içerisinde yaşayacaksınız. Sürekli genç kalacak,  asla ihtiyarlamayacaksınız.”
İhtiyacı Allah’a arz etmek
147.  Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:
Kim acıkır veya fakir düşer de bunu  insanlardan saklar, derdini Allah’a arz ederse, onun için mutlaka helâlinden bir  senelik geçimi için kapı açmak Allah üzerine bir haktır.
Mu’cemü’l-Evsat,  3:184, (2379.)
İhramlı iken vefat eden
148. İbni Abbas (r.a.)  rivayet ediyor:
Veda haccında bir adam ihramlı iken devesi onu yere çaldı,  adam derhal öldü. Bunun üzerine Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:”Onu su ve  sidr ile yıkayınız ve ihram elbisesi ile kefenleyiniz. Yüzüne ve başına bez  sarmayınız. Ona güzel koku yaklaştırmayınız. Şüphesiz o kıyamet gününde telbiye  söyleyerek diriltilecektir.”
İbni Mâce, Menâsik:  89.
Peygamberimizin gaybî bir haberi
149. Ebû Said el-Hudri  (r.a.) rivayet ediyor:
Kendilerine sığınıp yardım isteyenlere yardım  ettikleri, hükümlerinde âdil davrandıkları, paylaştırdıklarında adaletle hareket  ettikleri müddetçe bu halifelik işi Kureyş’in elinden çıkmaz. Allah’ın,  meleklerin ve bütün insanların laneti böyle yapmadıklarında üzerlerine  olsun.
Resûlullahm isimleri
150. Ebû Mûsâ (r.a.) rivayet  ediyor:- Resûlullah (s.a.v.) bize bâzı isimlerini saydı. Bunlardan bir kısmını  hatırımızda tuttuk. Şöyle buyurdu:
Ben Muhammed’im, Ahmed’im, Mukaffa’yım,  rahmet peygamberiyim, savaş peygamberiyim.
Cihada denk bir  amel
151. Enes (r.a.) rivayet ediyor:
Bir adam Resûlullaha (s.a.v.)  gelerek, “Cihad etmek istiyorum, fakat gücüm yetmiyor” dedi.
Resûlullah  (s.a.v.) “Annen veya baban hayatta mı?” diye sordu.
Adam, “Annem hayatta”  cevabını verdi.
Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Ona iyilik ederek  Allah’ın huzuruna mazeretli olarak çık. Bunu yaparsan ve annen senden razı  olursa hem hac, hem umre, hem de cihad etmiş olursun. Allah’tan kork ve annene  iyilik yap.”
Mu’cemü’l-Evsat, 3:435.
En’âm Sûresinin  fazileti
152. Abdullah bin Ömer (r.a.) rivayet ediyor:
En’âm Sûresinin  tamamı bir defada yetmiş bin melek tarafından uğurlanarak indi. Melekler yüksek  sesle teşbih ve hamd ediyorlardı.
Allah yumuşaklığı sever
153.  Enes bin Mâlik (r.a.) rivayet ediyor:
Allah yumuşaktır ve yumuşaklığı sever.  Yumuşaklık karşılığında verdiğini sertlik karşılığında vermez.
Müslim, Birr:  77; Ebû Dâvud, Edeb: 10; İbni Mâce, Edeb: 9;Buharı, Edeb: 35.
Malını  korurken öldürülen şehittir
154. Abdullah bin Amr (r.a.) rivayet ediyor:  Kişinin malını korurken öldürülmesi kendisi için şehâ-dettir.
İbni Mâce,  Hudûd: 21; Tinnizî, Diyat: 22; Ebû Dâvud, Sünnet: 32; Nesâi, Tahrîm: 22;  Müstedrek, 3:741, (6697); Müsned, 1:232,
Zulüm, faiz ve haramdan  sakınmak
155. Abdullah bin Abbas (r.a.) rivayet ediyor:
Kim temsil  ettiği bâtıl ile bir hakkı ortadan kaldırmak isteyen zâlime yardım ederse, Allah  ve Resulünün koruyuculuğundan mahrum kalır.Kim bir dirhem faiz parası yerse, 33  defa zina etmiş gibi günah kazanır.
Kim de vücudunu haramdan beslerse, ateş  ona daha layıktır.
Mu’cemü’l-Evsat, 3:451, (2968.)
Haya dini  öğrenmeye mâni olmamalı
156. Ümmii Seleme (r.a.) rivayet ediyor:
Ümmü  Süleym geldi ve “Ey Allah’ın Resulü, Allah gerçeği açıklamaktan haya etmez.  Erkeğin rüyasında gördüğünü kadın da görürse gusletmesi gerekir mi?” diye sordu.  Ben güldüm ve “Hiç kadın ihtilam olur mu?” dedim. Resü-lullah (s.a.v.), “Eğer  kadın ihtilam olmazsa çocuk annesine niçin benziyor?” buyurdu.
Müslim, Hayız:  29-32; İbniMâce, Taharet: 107.
Akika kurbanı kesmek  sünnettir
157. Enes (r.a.) rivayet ediyor:
Kimin bir çocuğu doğarsa  onun için akîka kurbanı olarak
deve, sığır veya koyun kessin.
Buharı,  Akîka: 2; Tirmizî, Edâhî: 16; îbni Mâce, Zebâih: 1; Ebû Dâvud, Dahâyâ: 20;  Nesâî, Akîka: 1; Darimî, Edâhî, 9; Müsned, 4:26.
Haya 
158.  İmran bin Husayn rivayet Haya bütünüyle hayırlıdır.
Peygamberimizin  bağışlanma dilemesi
159. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:
Muhakkak  ki, ben her gün yüz defa Allah’tan bağışlanma diler ve Ona tevbe ederim.
îbni  Mâce, Edeb: 57; Müslim, Zikir: 41; Ebû Dâvud, Vitr: 62;Buharı, Daavât:  3.
Resûlullaha  nasıl salât getirilir?
160. Ka’b bin Ucre (r.a.) rivayet ediyor:
Bir  adam: “Yâ Resûlallah! Sana nasıl selâm vereceğimizi biliyoruz. Fakat nasıl salat  getireceğimizi bize bildir” dedi.
Resûlullah şöyle buyurdu: “Şöyle deyiniz.  ‘Allahümme salli ala… (Allah’ım, İbrahim’e salât ettiğin gibi, Muham-med’e ve  Muhammed’in âline de salât et. Şüphesiz Sen kullarının hamdlerine bol sevapla  karşılık veren, dilleriyle ö-vülen Hamîd ve sonsuz şeref ve büyüklük sahibi  Mecîdsin.”Allah’ım, İbrahim’e bereketini indirdiğin gibi, Muham-med’e ve  Muhammed’in âline de bereketini indir. Şüphesiz Sen kullarının hamdlerine bol  sevapla karşılık veren, dilleriyle övülen Hamîd ve sonsuz şeref ve büyüklük  sahibi Mecîdsin.”
Müslim, Salât: 65; Mu’cemü’l-Evsat, 3:457,  (2979.)
İmanla kabre girmek
161. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet  ediyor:
Kim ölüm ânında “Allah’tan başka ilâh yoktur. Allah en büyüktür. Güç  ve kuvvet ancak Allah’tandır” derse, ebedî olarak Cehennem ateşinde  kalmaz.
Tirmizî, Cenâiz: 7; Ebû Dâvud, Cenâiz: 16; Mu’cemü’l-Evsat :458,  (2982.)
Ammar ‘in fazileti
162. Ali (r.a.) rivayet  ediyor:
Ammar Resûîullahın yanına girmek için izin istedi. Re-sûlullah ona  “Temiz ve temizlenmiş Ammar’a merhaba” buyurdu.
Tirmizî, Menâkıb: Hadis  No:3799.
Cerir bin Abdullah’ın (r.a.) fazileti
163. Cerir bin  Abdullah el-Becelî rivayet ediyor:
Resûlulîah (s.a.v.) Müslüman olduğum  günden beri beni yanına girmekten men etmedi. Beni gördüğü zaman da mutlaka  tebessüm etmiştir.
Buharı, Menâkıbu’l-Ensâr: 21; Müslim, Fezâilü’s-Sahabe:  134- Tirmizî, Menâkıb, Hadis no; 3822; Müsned, 4:488,  (19130.)
Erkeğin hanımının yeğenini nikahlaması
Cerir bin Abdullah’ın  (r.a.) fazileti
163. Cerir bin Abdullah el-Becelî rivayet  ediyor:
Resûlulîah (s.a.v.) Müslüman olduğum günden beri beni yanına  girmekten men etmedi. Beni gördüğü zaman da mutlaka tebessüm  etmiştir.
Buharı, Menâkıbu’l-Ensâr: 21; Müslim, Fezâilü’s-Sahabe: 134-  Tirmizî, Menâkıb, Hadis no; 3822; Müsned, 4:488, (19130.)
164. Ebû  Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:Bir kadın halasının ve teyzesinin üzerine nikâh  edilmez.
Müslim, Nikah: 35, 38; İbni Mâce, Nikah: 31; Nesâî, Nikah: 47, , 48;  Tirmizî, Nikah: 30; Ebû Dâvud, Nikâh: 12; Dârimî, Nikâh: 8.
Azaları  sağlam olanlar âhirette sakatlara imrenecek
165. Câbir (r.a.) rivayet  ediyor:
Dünyada iken azaları sağ ve salim olanlar, Kıyamet günü  musibetzedelere verilen sevabın çokluğunu gördüklerinde, dünyada iken  derilerinin keskin âletlerle parça parça kesilmiş olmasını arzu  edeceklerdir.
Tirmizî, Zühd: 58.
Süt amcası kadına  mahremdir
166. Aişe (r.a.) rivayet ediyor:
Bir adam yanıma girmek için  izin istedi ve “Ben senin süt amcanım” dedi. Resûlullah geldiğinde durumu ona  haber verdim. “Ona izin ver, çünkü o senin süt amcandır” buyurdu.
Buhârî,  Nikâh: 117; Müslim, Rada: 4-10; Ebû Dâvud, Nikâh: 7;Tirmizî, Rada: 2; Nesâî,  Nikâh: 52; I’bni Mâce, Nikah: 38; Muvatta,Rada: 2; Dârimî, Nikâh: 48; Müsned,  6:221, (25608.)
Yetime haksızlık yapmamak
167. Câbir bin  Abdullah (r.a.) rivayet ediyor:
(- Resûlullaha (s.a.v.), “Ya Resûlullah, ben  hangi gerekçe ile yanımdaki yetimi dövebilirim?” dedim.
, Şöyle  buyurdu:
“Kendi malını korumak için onun malım riske atmaksızın ve onun  malından kendine kazanç sağlamaksızın, çocuğunu hangi sebeple dövüyorsan, onu da  o sebeple dövebilirsin.
Cemaattan  ayrılmamak
168. Câbir bin Semure  (r.a.) rivayet ediyor:
Ömer (r.a.) Câbiye’de* bize şöyle bir konuşma  yaptı:
“Ey insanlar! Resûlullahın bize okuduğu bir hutbenin benzerini size  okumak için kalkmış bulunuyorum. Resûlul-lah (s.a.v.) şöyle  buyurmuştu:
“Sahabîlerime hürmet edin. Sonra onların ardından gelenlere,  sonra onların ardından gelenlere. Sonra yalan yaygınlaşır. Öyle ki kişi şahitlik  etmesi istenmediği halde şahitlik edecek, yemin etmesi istenmediği halde yemin  edecek.
“Her kim Cennetin en güzel yerini arzuluyorsa cemaattan ayrılmasın.  Çünkü şeytan tek kişi ile beraberdir. Birlik içindeki iki kişiden daha  uzaktır.
* Câbiye, Dımaşk’ta bir köy ismidir. Hz. Ömer Suriye’nin fethi  esnasında buraya gelmiş ve Resûlullahın yukarıdaki sözlerini aynen  tekrarlamıştır
“Dikkat edin, biriniz bir kadınla başbaşa kalmasın. Çün-ü kü  üçüncüleri şeytandır. “Dikkat edin, kimin iyilikleri kendisini sevindiriyor,  kötülükleri de üzüyorsa, o kimse mü’mindir.”
Buhâri, Fezâiîü’s-Sahabe: 1;  Tirmizî, Fiten: 45; Müslim, Selâm: 19-22, Fezâilü’s-Sahabe: 214; Ebû Dâvud,  Sünnet: 9. .
Hz. Ali’nin ve çocuklarının fazileti
169. Abdullah  bin Abbas (r.a.) rivayet ediyor:
Vefat hastalığına yakalandığında Abbas  Resûlullahı (s.a.v.) ziyarete geldi. Onu kaldırdı ve şeririn üzerine oturt-• tu.  Resûlullah (s.a.v.) “Allah seni yüceltsin ey amca” bu-( yurdu. Abbas, “Bu Ali,  girmek için izin istiyor” dedi. Peygamber (s.a.v.) “Girsin” buyurdu. Ali,  yanında Hasan ve Hüseyin olduğu halde içeri girdi. Abbas, “Bunlar senin  çocukların ey Allah’ın Resulü” dedi. Resûlullah (a.s.m.) “Onlar senin de  çocukların ey amca” buyurdu. Abbas, “Ben onları seviyorum” dedi. Peygamber  (s.a.v.), “Sen onları sevdiğin gibi Allah da seni sevsin”  buyurdu.
Mu’cemü’l-Evsat, 3:460
Deniz gazasının  fazileti
170. İmran bin Husa/n (r.a.) rivayet ediyor:
Kim Allah  yolunda bir defa_çleniz savaşma çıkarsa i —kimin kendi yolunda savaştığını Allah  daha iyi bilir
Allah’a karşı her türlü itaatini yapmış, Cenneti olanca  gücüyle talep etmiş, Cehennemden de olanca gücüyle kaçmış olur.Mucemii’l-Evsat,  3:461 (2988)
Gece namazı kılmak
171. Ebû Said (r.a.) rivayet  ediyor:
Bir adam geceleyin uyanır, hanımını da uyandırır da ab-dest alarak  iki rekât namaz kılarlarsa, Allah’ı çok zikreden erkeklerle kadınlardan  yazılırlar.
İbni Mâce, İkâmeti’s-Salât: 175.
Cennet  kadınları
172. Ebû Sâid el-Hudrî (r.a.) rivayet ediyor:
Cennet ehli,  hanımlarıyla cinsî münâsebette bulunduklarında kadınların bekâretleri geri iade  edilir.
Mestler üzerine meshetmek
173. Saffan bin Usal (r.a.)  rivayet ediyor:
Peygamberimiz (s.a.v.) ile beraber yolculukta idik. Bize  mestler üzerine üç gün üç gece, yolcu olmadığımız zaman da bir gün bir gece mesh  etmemizi emretti.
Ebû Dâvud, Tahâre: 61; İbniMâce, Tahâre: 86.
Anne  hakkı
174. Büreyd (r.a.) rivayet ediyor: ■ Bir adam Resûlullaha geldi ve  şöyle dedi: ”■ “Ey Allah’ın Resulü, ben şiddetli bir sıcakta annemi boynumda  iki fersah mesafeye taşıdım. Öyle ki eğer ben o sıcağın altına bir parça et  koysaydım, muhakkak pişerdi. Bununla annemin hakkını ödemiş oldum  mu?”
Resûlullah (s.a.v.) “Belki bununla birtek doğum sancısının hakkını  ödemiş olabilirsin” buyurdu.
175. Enes (r.a.) rivayet ediyor:
Âişe’nin  diğer kadınlara üstünlüğü, tiridin diğer yemeklere üstünlüğü gibidir.
İlmi  Mâce, Et’ime: 14; Müslim, Fezâilü’s-Sahabe: 89; Tirmizî,Menâkib:  63.
Mekruh olan bir tıraş şekli
176. Ömer bin Hattab (r.a.)  rivayet ediyor: , Resûlullah (s.a.v.) kan aldırma dışında sadece başın ense  kısmını tıraş etmekten men etti.
Müslim, Libâs: 72, 113.
Cuma günü  gusletmek
177. İbni Ömer (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah bize Cuma  günü yıkanmamızı emretti.
Peygamberimiz rahmet olarak  gönderilmiştir
178. Ebû Hiireyre (r.a.) rivayet ediyor:
Ben  bahşedilmiş bir rahmet ve bir lütuf olarak gönderil** dim.
Sabahın  erken saatlerinde bereket vardır
179. Ebû Bekre (r.a.) rivayet ediyor: r  v Allah’ım, ümmetim için sabahın erken saatlerini bereketli k’ıl.
*-‘ Tirmizl  Buyu’: 6; //?m Mâce, Ticâret: 41; EM Dâv»</, Cihad: 78;
Müsned,  1:190(1321).
Secde nasıl yapılır?
180. Câbir (r.a.) rivayet  ediyor:
Resülullah secde ederken koltuklarının beyazlığı görü-lünceye kadar  kollarını yanından uzaklaştırırdı.
Ebû Dâvud, Salât: 153; İbni Mâce, İkâme:  19; Müslim, Salat: 237; Dârimî, Salât: 79; Nesâî, Tatbik: 52.
Allah’ın  rahmeti
181. Ömer bin Hattab (r.a.) rivayet ediyor: ; Resûlullaha bir  esir kafilesi* getirildi. Kafileden bir kadın sağa sola koşuşturuyordu. Derken  bir çocuk buldu, onu aldı, kucakladı ve emzirdi.
Resûlulîah (s.a.v.), “Şu  kadının çocuğunu ateşe atabileceğini düşünebiliyor musunuz?” diye sordu.
Biz,  “Hayır vallahi atmamaya gücü yettiği müddetçe onu ateşe atmaz” cevabını  verdik.
Resûlulîah (s.a.v.), “Allah kullarına karşı bu kadının çocuğuna olan  merhametinden daha fazla merhametlidir” buyurdu.
Buharı, Edeb:  18.
Çocuğu namaza alıştırmak
182. Abdullah bin Habib babasından  rivayet ediyor:
m, Çocuk sağını solundan ayırmaya başladığında ona  namaz
kılmasını emredin.
Tirmizî, Mevâkit: 182; Ebû Dâvud, Sahil: 26;  Dâriıni. S;ılâi: 141; 4t, Müsned, 2:239 (6686)
Bir toprak parçasını  gasp etmek
183. Amr bin Nüfeyl (r.a.) rivayet ediyor:
Her kim haksız  olarak başkasının bir karış arazisini alırsa, kıyamet gününde orası yedi kat  yerin dibine kadar o kimsenin boynuna dolandırılır.
Buharı, Bedü’1-Halk: 1,  Mezâlim: 13; Müslim, Müsâkâl: 142;Müsned, 4:193(17224)
Resûlullahı  rüyada görmek
184. Ebû Said el-Hudrî (r.a.) rivayet ediyor:
Kim  rüyasında beni görürse o kimse gerçekten beni görmüştür. Çünkü şeytan benim ve  Kabe’nin suretinde görü-nemez.
îbni Mâce, Rü’ya: 2; Buharı, Ta’bir:  23.
Bıyıkları kısaltmak
185. Zeyd bin Erkam (r.a.) rivayet  ediyor: Bıyıklarını kısaltmayan bizden değildir.
Tirmizî, Edeb: 16; Nesâî,  Taharet: 13; Müslim, Taharet; 2; Muvatta, Şa’ar: I.
Peygamberlere  emredilen üç şey
186. İbni Ömer (r.a.) rivayet ediyor:
Biz  peygamberler topluluğu üç şeyi emrettik:
1. İftarı acele yapmak.
2. Sahuru  geciktirmek,
3. Namazda sağ eli sol elin üzerine koymak.
Muvatta,  Kasru’s-Salât: 15; MecmâU’l-Evsat, 2:526 (1905)
Peygamberimizden mü  ‘mirilere tavsiyeler
187. İbni Abbas (r.a.) rivayet ediyor:
Akrabalık  bağlarını kesmeyin, birbirinize sırt çevirmeyin, birbirinize kin beslemeyin. Ey  Allah’ın kulları, kardeş olunuz. Bir Müslümanm Müslüman kardeşi ile üç günden  fazla küskün durması helal olmaz.
Müslim, Birr ve’s-Sıla: 23;  Mu’cemü’l-Evsat, 4:41 (3053)
Merhametli olmak
188. Abdullah bin  Mes’ud (r.a.) rivayet ediyor: Siz yerdekilere merhamet edin ki, göktekiler de  size merhamet etsin.
Müsned, 2:220 (6538); Mu’cemü’l-Evsat, 4:42  [3055)
Müsned’d&ki rivayet, “Merhamet ediniz ki, size de merha-met  edilsin” şeklindedir.
İnsanların arasını düzeltmek için yalan  söylemek
189. Ümmü Gülsüm bint-i Ukbe (r.a.) rivayet ediyor:
Hayrı  konuşarak ve hayrı geliştirerek insanların arasını düzelten yalancı  değildir.
Oruçlunun hanımını kucaklaması
190. Aişe (r.a.)  rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) oruçlu iken beni kucaklardı. Hanginiz  nefsinize Resûlullah (s.a.v.) kadar sahipsiniz?
Buhârî, Savın: 23; Müslim,  Siyam: 65, 66; Ebû Dâvud, Tahare: …. .
Kadir gecesi ne  zamandır?
191. Câbir bin Semüre (r.a.) rivayet ediyor: Kadir gecesini  Ramazanın 27. gecesinde arayın.
Allah’ı teşbih etmenin  fazileti
192. Câbir (r.a.) rivayet ediyor:
Kim “Sübhanallahi ve  bihamdihi (Allah’ı noksan sıfatlardan tenzih ve Ona hamd ederim)” derse Cennette  onun için bir hurma ağacı dikilir.
fbniMâce, Edeb: 57; Müsned, 2:398  (7991)
Cennete ilk çağrılacak olanlar
193. îbni Abbas (r.a.)  rivayet ediyor:
Cennete girmek için ilk çağrılacak olanlar bollukta da,  darlıkta da Allah’a çokça hamd edenlerdir.
Mu’cemii’l-Evsat, 4:44  (3057)
Cennete girmede kavimlerini geçenler
194. Ebû Ümâme  el-Bahilî (r.a.) rivayet ediyor: ‘”.f. Resûlullahı şöyle derken işittim:  “Cennete girmede ben Arapların öncüsü oldum. Süheyb Rumların öncüsü oldu. Bilal  Habeşlilerin öncüsü oldu. Selman da İranlıların öncüsü oldu.”
İslâm  garip olarak başladı, yine garip hale gelecek
195. Sehl bin Sa’d (r.a.)  rivayet ediyor: ,.
Resûlullah (s.a.v.) “Muhakkak İslâm garib olarak baş!  ladı, yine garib hale gelecektir. O gariplere müjdeler olsun” buyurdu. I
“O  garipler kimdir, ey Allah’ın Resulü?” denildi.
Resûlullah (s.a.v.)  “İnsanların bozulduğu zamanda bo-zulmayip başkalarını ıslaha çalışanlardır”  buyurdu. Müslim, İman: 232; Ibni Mâce, Fiten: 15; Tirmizî, İman:  13
Cihada gitmek ve anne babanın izni
196. Abdullah bin Ömer  (r.a.) rivayet ediyor:
Düşman evinin kapısında bile olsa, anne babanın izni  olmaksızın savaşa gitme.
Yolculuk dönüşünde namaz kılmak
197.  Ali (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) yolculuktan döndüğünde iki  rekât namaz kılardı.
Buharı, Megâzî: 79, Cihad: 198; Müslim, Tevbe: 53,  Salatü’l-Müsâfirin: 74; Ebû Dâvud, Cihad: 166; Nesâî, Mesacid:  38.
Sehiv secdesi
198. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet  ediyor:
Resûlullah bize öğle veya ikindi namazlarından birini kıldırdı. İki  rekattan sonra selâm verdi. Bu arada “Namazmı kısaldı yoksa?” diyerek mescidden  çıkanlar oldu. Cemaat içerisinde Ebû Bekir ve Ömer de vardı. Fakat onlar  Resû-lullahabirşey söylemekten çekindiler. Acelesi olanlar çıkıp gittiler.  Resûlullah bir elini diğerinin üzerine gelecek şekilde mescidin tahtasının  üzerine koydu. Bu esnada Zülyedeyn [iki elli] Bu ismi ona Resûlullah vermişti  isimli biri kalktı, “Yâ Resulallah, unuttun mu yoksa namaz mı kısaldı?”  dedi.
Resûlullah (s.a.v.), “Unutmadım, namaz da kısaltılmadı” buyurdu. Sonra  da oradakilere sordu.
Onlar, “Zülyedeyn doğru söylüyor”  dediler.
Resûlullah geri döndü, normal rekâtları gibi veya daha uzunca iki  rekât daha namaz kıldırdı. Sonra iki defa secde yaptı.”
Ebû Dâvud, Salat:  189; Buharı, Salat: 88; Müslim, Mesâcid: 97, 99; Tirnıizî, Mevakit: 175; îbni  Mâce, İkâme:
Gusülden sonra abdest almak
199. İbni Abbas  (r.a.) rivayet ediyor:
Gusülden sonra abdest alan bizden  değildir.
Mu’cemü’l-Evsat, 4:51 (3065)
Zemzem
200. Ebû Zer  (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) Zemzemden bahsetti. Zemzemin  mübarek bir su olduğunu, lezzetli bir gıda ve hastalığa şifâ olduğunu  bildirdi.


