İnsanı Allahü teâlânın rızasına, sevgisine kavuşturacak işler, farzlar ve nâfileler olmak üzere ikiye ayrılır. Farzların yanında nâfilelerin hiç kıymeti yoktur. Bir farzı vaktinde yapmak [vakti geçmiş ise, hemen kaza etmek], bin sene nâfile ibâdet yapmaktan daha çok faydalıdır. Hangi nâfile olursa olsun, ne kadar hâlis niyet edilirse edilsin, ister namaz, oruç, zikir, fikir olsun, ister başka nâfileler olsun, hep böyledir. Hatta, farzları yaparken, bu farzın sünnetlerinden bir sünneti ve edeblerinden bir edebi gözetmek de, böyle çok faydalıdır. [123. mektûbu okuyunuz!] Öğrendiğimize göre Emîr-il-müminin Ömer Fârûk hazretleri sabah namazını cemaat ile kıldıktan sonra, cemaate baktı, eshâbından birini bulamadı. (Filan kimse cemaatte yoktur) buyurdu. Orada bulunanlar,
Allah tan Korkmak ve Reca (korku ve ümit)
“Hikmetin başı Allah korkusudur.” Hàif, şeytandan daha ziyade nefsinden korkandır. Davud Aleyhisselâm’ı insanlar hasta diye ziyaret ederlerdi. Halbuki, Allah korkusundan ve ondan hayâsından dolayı hasta gibi olur, herkes de onu hasta zannederdi.
Ağlayıp gözlerinin yaşını silene hàif denmez, asıl hàif azab olunmak korkusundan kötülükleri terk edendir.
Hàif, ancak Allah’tan korkana denir. Havf ile recâ, erkek ile kadın gibidir. Hakîkat-ı iman bundan doğar. Korkudan, rahmet, ilim ve rızâ hasıl olur. İmanın kemâli ilimle, ilmin kemâli ise Allah korkusuyladır. İlim, imanı kazandırır, korku da, ma’rifet-i ilâhiyeyi. Muhabbet şerbetini ancak Allah’tan korkanlar içebilir.
“Allah’tan korkar mısın?” sualine susmak lhazımdır. Çünkü, “Hayır!” desen, küfre gidersin; “evet!” dersen, yalan söylemiş olursun. Zîrâ sıfatlarımız, Allah’tan korkanların sıfatlarına benzememektedir.
Allah’tan korkanların ulemâ-i billâh olduklarını ve bu korkunun kalbdeki bütün kötü ahlâkları yakıp, beden ve cevâriha sirayet ettiğini ve bu suretle de bütün maâsîlerden uzaklaşıp, tâat-ı ilâhiye ile meşgul oldukları bir gerçektir. Çünkü bir şeyden korkanın ondan kaçtığı gibi, Allah’tan korkanların da günahlardan kaçması tabii bir şeydir. Zîrâ, bütün kötülüklerin bir zehir olduğunu bilir de, onlardan uzak kalır. Bütün a’zay-i cevarih, huzu’ ve huşu’ içerisinde evamir-i ilâhiyeye teslim olurlar.
Murakabe, muhasebe, mücâhede, hep Allah korkusundaki kuvvete bağlıdır. Allah’tan korkanın kuvveti, kulun Cenâb-ı Hakk’ın celâl ve azametine ma’rifeti nisbetindedir.
Devamını oku from "Allah tan Korkmak ve Reca (korku ve ümit)"
19 Mayıs ve 19 Mayıs Tarihi..
19 mayısta geçmişte neler olmuş neler yaşanmış diye araştıralım dedik. “ondokuz mayısta geçmiş yıllarda neler yaşandı acaba?” diye merak edenler için biraz bilgi toplamak istedik..
geçmiş yıllarda 19 mayısta neler yaşandığını, hangi olayların vukuu bulduğunu görebilirsiniz.. kronoloji niteliği taşımıyor bu yazımız.. sadece kısa bir araştırma sonucu elde ettiğimiz bilgiler..
öncelikle 19 mayısın Türkiye’deki yerine göz atalım..
bu konuda
DOÇ. DR. AYLANUR ATAKLI Şöyle Diyor:
19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı
Gençlik ve spor bayramının başlangıcı şöyle anlatılabilir(3):Mustafa Kemal Atatürk’ün millî mücadeleye başlamak üzere 19Mayıs 1919’da Samsun’a ayak bastığı günün yıldönümü; 20 Haziran 1938 tarih ve 3466 sayılı kanunla millî bayram olarak kabul edilmiştir. Her yıl 19 mayıs günü Türkiye’nin her yerinde beden eğitimi ve spor gösterileri yapılmaktadır. (Türkiye’de ilk beden eğitimi gösterisini 12 Mayıs 1916’da erkek öğretmen okulu öğrencileri yapmışlar, sonra erkek öğretmen okulu öğrencileri her yıl ve genellikle mayıs ayı içerisinde bu gösterileri tekrarlamayı bir gelenek hâline getirmişlerdir.“Jimnastik şenlikleri”, “mektepliler bayramı”, “idman bayramı”,“Jimnastik bayramı” adı altında devam eden bu gösteriler zamanla bütün okullara yayılmıştır. Millî Eğitim Bakanlığı 1927’den sonra bu gösterilerin düzenlenmesini üzerine alarak her yıl mayıs ayının üçüncü haftasında Türkiye’nin çeşitli yörelerinde bu gösteriler yapılmaya başlanmıştır). 1938’de 19 mayıs gününün“gençlik ve spor bayramı” olarak kanunlaşmasından sonra bu gösteriler de resmî bayram gününe alınmış, bu bayram için“dağ başını duman almış” marşı, gençlik marşı olarak kabul edilmiştir. Atletlerin,Atatürk’ün millî mücadeleye başladığı Samsun’dan aldıkları toprağı, koşarak Ankara’ya ulaştırmasıyla sonuçlanan 19 mayıs koşusu da o tarihten beri yapılmaktadır.
Peki Tarihteki meydana gelen olaylara bakalım birde..
19/05/1919 Olay Mustafa Kemal Milli Mücadeleyi başlatmak için, Bandırma vapuruyla İstanbul’dan ayrılarak Samsun’a çıktı. 19 Mayıs, 20 Haziran 1938 tarih ve 3466 sayılı kanunla millî bayram olarak kabul edildi.
19/05/1926 olay Doğum: Amerikalı siyah lider Malcolm X.
19/05/1934 Olay Bulgaristan’da faşistler darbeyle iktidarı ele geçirdi.
19/05/1935 Ölüm “Arabistanlı Lawrence” adıyla tanınan, İngiliz arkeolog, asker, istihbaratçı ve yazar Thomas Edward Lawrence, motosiklet kazasında.
19/05/1940 Olay İstanbul Dolmabahçe Stadyumunun temeli atıldı.
19/05/1948 Olay İstanbul Üniversitesi Talebe Birliği ile İstanbul Teknik Üniversitesi Talebe Birliği birleşti. Böylece, kısa adı TMTF olan Türkiye Milli Talebe Federasyonu kuruldu.
19/05/1977 Olay Milliyetçi Hareket Partisi lideri Alpaslan Türkeş “Katil Ecevit”, “Komünistler Moskova’ya”, “Elde kuran, hedef Turan” sloganlarını yasakladı.
19/05/1979 Olay 1 Mayıs günü sokağa çıktıkları için tutuklanan Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı Behice Boran ve 330 partili serbest bırakıldı.
Malcolm X Anısına Hakkında Biraz Bilgi Vermek Yerinde Olacaktır inşallah..
Malcolm X, Sözler…

Hayatımın erken dönemlerinde öğrendim ki eğer bir şeyi istiyorsan, biraz gürültü yapsan iyi olur.
Eğitimli değilim, herhangi bir alanda da uzmanlığım yok… Ama samimiyim ve benim samimiyetim benim kimliğimdir.
Özgürlük savunmasındaki güç, zorbalık ve zulüm namına kullanılan güçten büyüktür, çünkü güç, gerçek güç, bizim aksiyon, uzlaşmaz aksiyon üreten inancımızdan gelir.
Allah a Kul Olmak nasıl bir Şereftir..!
Eûzü billâhi mineş şeytânir racîm…Bismillâhir rahmânir rahîm…
Elhamdü lillâhi rabbil alemîn… Alâ külli hâlin ve fî külli hîn… Ves salâtü ves selâmü alâ seyyidil evvelîne vel âhirîn, muhammedin ve âlihî ve sahbihî ve men tebiahû biihsânin ilâ yevmid dîn… Emmâ ba’d:
Aziz ve muhterem kardeşlerim!..
Allah’ın selâmı, rahmeti, bereketi üzerinize olsun…
Burada ikametimiz, bu kampta kalışımız esnasında, akşam namazlarından sonra yarım saat kadar Hazret-i Ali –RA ve kerremallahu vecheh– Efendimiz Hazretleri’nin sözlerini okuyup izah edeceğim. Elimde Hazret-i Ali Efendimiz’in sözlerini toplayan bir kitap var; o kitaptan onun mübarek hikmetli sözlerini size nakledeceğim.
Sahabe-i Kirâm’ın içinde Hazret-i Ali Efendimiz’in sözlerini seçmemin sebebi, en başta gelen sebep: Türkiye’mizde ve İslâm Alemi’nin bir çok ülkesinde Hazret-i Ali RA Efendimiz’i özellikle çok seven ve ona candan bağlı olan insanlar var… Tabii böyle mübarek, Aşere-i Mübeşşere’den cennetlik bir büyüğümüzü sevmek güzel bir vasıf, iyi bir sıfat… Fakat, “Hazret-i Ali RA Efendimiz’i seviyorum, ona bağlıyım… Onun yolundayım, onun fırkasındayım, onun zümresindeyim.” diyen kardeşlerimizin bir kısmı Hazret-i Ali Efendimiz’i tanımıyor. Hazret-i Ali Efendimiz’i kendisine nümûne-i imtisâl edinmiyor; model insan olarak onu alıp, onun izinden gitmiyor. Onun yaptığı ibadetleri yapmıyor. Onun yapmadığı, yapmayacağı, memnun ve razı olmayacağı işleri yapıyor.
Yâni, Hazret-i Ali Efendimiz çıksa gelse, onların bu halini görse, aslâ memnun olmaz. Meselâ, namaz kılmamaları gibi… Meselâ, içki içmeleri gibi…
Kategori
- Allah Azze ve Celle
- Ayet ve Hadislerle Cihad
- Biyografiler
- Cihad ve Mücadele
- Dini Gün Gece ve Aylar
- Dini Hükümler
- Fıkıh ve Akaid
- Fıkıh, İtikad ve Akaid Meseleleri
- Genel Bölüm
- Güzel Yazılar
- Hac ve Umre
- Hz. Muhammed (S.a.s)
- İslamda Aile
- İslamda Çocuk ve Eğitimi
- İslamda Kadın
- İslami Bilgiler
- İslami Konular
- Kişisel Başarı
- Namaz ve Abdest
- Risale-i Nur ve İzahı..
- sahabeler
- Serbest Kürsü
- Sorularla İslam
- Sorularla Risale-i Nur
- Tasavvuf
Sayfa
Bağlantılar
- ‘Reklam’ - Reklam Verin..!
- Ailemiz
- Alıntı Koşulları - Alıntı Yapma Şartları
- Anne Baba Hakkı
- Bazı Bilgiler
- Bazı Bilgiler 2
- Çocuk ve Bebek Bakımı
- Dini Gün ve Geceler
- Dini Hikayeler
- Emanet ve Ehliyet
- Evliyalar
- Fıkıh Bilgileri
- Foruma Gir - islami foruma gir
- Hac Rehberi
- İletişim
- İslam Ansiklopedisi
- İslam Tarihi - İslam Tarihi Oku
- İslamda Kadın
- Kur’an Meali (Almanca)
- Kur’an Meali (Fransızca)
- Kur’an Meali (ingilizce)
- Kur’an Tefsiri (Fizilal´il Kur´an)
- Kütüb-i Sitte Oku
- Mahrem Konular
- Mektubat-ı Rabbani - mektubatı rabbani oku
- Mesneviden Hikayeler - islami hikayeler
- Mezhepler
- Namaz Öğreniyorum
- Risale-i Nur - Online Risale Oku
- Rss
- Rüya Tabiri - Rüya tabirleri
- Sağlık Konuları
- Sahabeler
- SE’ÂDET-İ EBEDİYYE - İlmihal
- Şifalı Bitkiler
- Tasavvuf
- Temizlik
- Tıbbi Meseleler
- Yemek Tarifleri
- Ziyaretçi Defteri
| P | S | Ç | P | C | C | P |
|---|---|---|---|---|---|---|
| 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | ||
| 6 | 7 | 8 | 9 | 10 | 11 | 12 |
| 13 | 14 | 15 | 16 | 17 | 18 | 19 |
| 20 | 21 | 22 | 23 | 24 | 25 | 26 |
| 27 | 28 | 29 | 30 | 31 | ||
Yeni Yazılar
- Ebu ubeyde öldü mü?
- AH MESCİDİ AKSA AH!
- Ey Ümmet Nerdesiniz?
- Dinde Peygambere İhtiyaç Var mıdır?
- İslâm ile küfrün birbirinin zıddı, tersi olduğunu, İslâm düşmânlarını sevmemeği bildirmekdedir
- Şeyh Salah, müslümanları Kudüs için harekete geçmeye çağırdı
- KADİR GECESİ İÇİN SMS MESAJLARI
- Kadir Gecesinde Ne Yapılır? Hangi Namaz Kılınır? Edilecek Dualar
Yeni Yorumlar
- sevim in Müslüman Kadının, Kocasın…
- HawasHasan in smf.gen.tr ödüllü smf seo y…
- rabia in smf.gen.tr ödüllü smf seo y…
- sehid in Müslüman Kadının, Kocasın…
- sehid in Müslüman Kadının, Kocasın…
- uzman seo in smf.gen.tr ödüllü smf seo y…
- Mustafa in smf.gen.tr ödüllü smf seo y…
- G.bozkurt in Müslüman Kadının, Kocasın…


